102- MEKKE EVLERİNİ
KİRAYA VERMEK BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
عِيسى بْنُ
يُونُسَ عَنْ
عُمَرَ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي
حُسَيْنٍ،
عَنْ
عُثْمَانَ بْنِ
أَبِي
سُلَيْمَانَ،
عَنْ عَلْقَمَةَ
بْنِ
نَضْلَةَ؛
قَالَ:
تُوُفِّيَ رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم وَأَبُو
بَكْرٍ
وَعُمَرُ،
وَمَا
تُدْعَى
رِبَاعُ مَكَّةَ
إِلاَّ
السَّوَائِبَ.
مَنِ
احْتَاجَ سَكَنَ.
وَمَنِ
اسْتَغْنَى
أَسْكَنَ.
في الزوائد:
إسناده صحيح
على شرط مسلم.
وليس لعلقمة
بْنُ نضلة،
عند ابْنِ
ماجة، سوى هذا
الحديث. وليس
له شيء في
بقية الكتب.
قال السنديّ:
قلت: الحديث
حجة إذ يروي
ذلك. لكن قال
الدميريّ:
علقمة بْنُ
نضلة لا يصح
له صحبة. وليس
له في الكتب
شيء سواه.
ذكره ابْنِ
حبان في أتباع
التابعين من
الثقات. وهذا
الحديث ضعيف،
وإن كان الحاكم
رواه في
مستدركه.
Alkame bin Nadla
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Mekke evlerine ancak sevâib (yâni oturanların mülkü
olmayıp ihtiyaç sahihlerine terkedilmiş olarak) denile geldiği halde Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ebû Bekir ve Ömer (r.a.) vefat ettiler. Kim
(meskene) muhtaç ise (Mekke evlerinde)
oturur ve kim muhtaç değil ise ihtiyâcı olanı (kirâsız olarak) oturur
nOt: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi Müslim'in şartı üzerine sahihtir. İbn-i Mace
yanında Alkama bin Nadla'nın bundan başka hadisi yoktur. Kütüb-i Sitte'nin
kalanlarında onun hiç hadisi yoktur.
Sindi: Ben
derim ki; Bu hadis rivayet edilmekte olduğu için bir delildir. Lakin Dümeyri
şöyle demiştir: Alkama bin Nadla'nın sahabiliği sahih değildir. Kitablarda onun
bundan başka hadisi yoktur. İbn-i Hibban onu tabiileri gören sıka. yani
güvenilir zatlar arasında zikretmiştir. Bu hadisi Hakim kendi Müstedrek'te de
rivayet etmiş ise de zayıftır.
AÇIKLAMA: Zevaid nevinden olan bu hadisi, benzer lafızlarla. Hakim, Tahavi ve
Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
Riba' kelimesi
Reb' kelimesinin çoğuludur. Bina ve mesken manasını ifade eder.
Sevaib:
Saibe'nin çoğuludur. Manası ise içinde oturanların mülkü olmayıp ihtiyaç
sahibierinin yararına Allah için terkedilmiş meskenler ve binalar, demektir.
Hadisin Beyhaki
tarafından rivayet edilen metninin meali şöyledir: ''Mekke evleri sevaib olarak
hıfzedilirdi. Mekke binalan ne ResüluHah (s.a.v.)'in devrinde. ne Ebü Bekir ve
Ömer (r.a.)'ın zamanında hiç satılmadı. İhtiyacı olan kimse bu binalarda
otururdu ve. ihtiyacı olmayanlar ihtiyacı olanlan (kirasız) oturturdu."
Hadisin Tahavi
tarafından rivayet edilen metninde; ..... Mekke binaları satılmaz. kiraya
verilmez ve ancak sevaib olarak hıfzedilirdi." ifadesi bulunuyor.
Bazı alimler bu
ve benzeri eserlere dayanarak: Mekke evleri satılmaz ve kiraya verilmez.
demişlerdir. Ebu Hanife. Muhammed. Sevri, Ata, İbn-i Ebi Rebah, Mücahid, Malik,
İshak ve Ebu Ubeyd böyle hükmedenierdendir.
Bir grub ilim adamı
ise Mekke binalarının diğer memleketlerdeki binalar gibi satılabileceğine ve
kiraya verilebileceğine hükmetmişlerdir. Amr bin Dinar, Tavus, Şafii. Ahmed,
İbnü'l-Münzir ve Ebu Yusuf böyle hükmedenlerdendir. Bunların deli li ise Usame
bin Zeyd (r.a.) ın 2730 numarada geçen hadisidir.
Buhari, Usame
bin Zeyd (r.a.)'ın hadisini "Mekke evlerinin tevrisi, satılması ve satın
alınması ve insanların Mescid-i Haram'da eşit oldukları" başlığı ile
açtığı bir babta rivayet etmiştir.
Ayni ve
Askalani bu babın girişinde hem Alkama bin Nadla (r.a.)'ın bu hadisini rivayet
ederler, hem de hadisin hükmü konusundaki ihtilafı ve iki grub alimlerin
görüşleri ile delillerini etraflıca anlatırlar. Arzu edenler oralara
başvurabilirler.
Hac suresinin
25. ayetinde de Allah Teala Mescid-i Haram'ın orada ikamet edenlere ve
etmeyenlere eşit kılındığını beyan buyurmuştur. Mescid-i Har am' dan maksad
Harem-i Şerif'tir, diye yorum yapan alimler, bu ayeti de Mekke binalarının
satılmaması, kiraya verilmemesi ve ihtiyaç sahibIerinin bu meskenlerden
yararlanabilmesi için delil göstermişlerdir. Böylece bu ayet ile Alkama
(r.a.)'ın hadisi arasında bir hüküm birliği bulunduğunu söylemişlerdir.
Mekke
binalarının satılması ve kiralanmasının meşruluğuna hükmeden ilim adamları ise
bu ayetteki hükmün sırf Mescid'e aid olduğunu ve ayetteki Mescid-i Haram
tabirinden Harem-i Şerif'in değil, yalnız Mescid'in kasdedildiğini
söylemişlerdir. Geniş bilgi için tefsir kitablarına müracaat edilmelidir.